Kuruluş 13 Haziran 2022, 13:15
1960’lara yeni girilmiştir. 2.Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda Avrupa’nın hemen hemen tüm ülkelerinde başlayan sanayileşme süreci tüm hızıyla sürmektedir. Almanya başta olmak üzere, birçok ülkede önemli ölçüde işgücü ihtiyacı belirmiştir. Kaynak Türkiye’dir. Türkiye’den Avrupa’ya büyük bir iş gücü göçü başlamıştır. Bu insanlarımız, sanayinin beşiği olan ülkelerde kendilerini kısa sürede çalışkanlıkları ve iş ahlaklarıyla gösterirler. Bu arada ihtiyaçlar da ortaya çıkmaktadır. Özellikle beslenme alışkanlıkları yurt dışında çalışan insanlarımızın vazgeçilmezidir. Bunun doğal sonucu olarak ilk girişimcilerimiz perakende gıda ve gastronomi alanında ortaya çıkmaya başlarlar. 70’li yıllarda, daha geniş bir ürün yelpazesinde ithalatçılık ve toptan ticaret başlar. 80’lerde yurt dışındaki Türk girişimciler artık, ithalatçılık ve toptancılık yanında zincir mağazacılık da dahil, modern ticaret yöntemlerine adapte olmuş, üreten ve yatırım yapan bir güce ulaşırlar. Yatırımlar sadece bulundukları ülke ile sınırlı kalmaz, Türkiye ve diğer ülkelere de yayılır.
Ticari gelişim sürecini oldukça üst noktalara taşıyan yurt dışındaki iş adamlarımız 90’lı yılların başında “meslek kuruluşları” şeklinde örgütlenme ihtiyacı duyarlar. Örgütlenme süreci, biraz da “dernek enflasyonuna” neden olmakla beraber, hızla gelişir. Zaman içinde “doğal ayıklanma” suretiyle yurt dışındaki iş adamları derneklerimiz, sayısal ve örgütsel bağlamda rasyonel bir zemine oturur.
“Yurt dışındaki Türk işadamları yapısında” 1980’lerde yeni bir gelişme olur. 60’lı yıllarda yurtdışına giden ve zamanla işadamı statüsü kazanan “öncü” girişimcilerimize 80’lerin başında, yurt dışında iş alan müteahhitlerimiz de katılır. Müteahhitlerimizle başlayan bu “ikinci dalga”, demirperdenin yıkılmasından sonra boyut kazanır. Türk iş adamları, önce komşu ülkeler ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri olmak üzere tüm Dünyaya yayılırlar.
Bu oluşumlar yanında, süratle yaşanan küreselleşme süreci ve AB bağlamındaki yeni gelişmeler, 90’lı yılların ortalarında gelindiğinde, yurt dışında örgütlenen işadamlarımızın Türkiye’de bir “çatı örgüt” kurma ihtiyacını doğurur. Hükümetler ve ilgili kurumlar yurt dışındaki iş adamlarımızla yakinen ilgilenmekle beraber, etkinliğin arttırılması, ancak Türkiye’de kurulacak bir örgütlenme ile mümkün olabilecektir. Kronolojik gelişme ve konjonktür bu tür bir yapılanmayı zorunlu kılmaktadır.
Bu ihtiyaç, daha önce, 80’lerin sonu ve 90’ların başında yurt dışındaki iş adamlarımızın dernekler şeklinde örgütlenmelerinde aktif rol oynayan Ertuğrul Önen’in inisiyatifi ve öncülüğünde, ağırlıklı olarak yurt dışındaki işadamlarımızın bir araya gelmesiyle kurulan Türk Dışticaret Vakfı’yla giderilir. Vakıf Senedi 24 Ekim 1995 tarihinde onaylanır.